Graves hastalığı otoimmün bir hastalıktır ve tüm hipertirodizm (tiroid hormonunun fazla salgılanmasından kaynaklanan durum) vakalarının yüzde 80 gibi büyük bir bölümünden sorumludur. Graves hastalığının belirtileri: diffüz guatr, tirotoksikoz, infiltratif oftalmopati, dermopati ve tiroid akropaçisidir. İlk iki belirti hastalrın tamamında bulunmasına karşın diğer belirtilerden bir kısmı ya da hiçbiri hastada bulunmayabilir.
Graves Hastalığı Tedavisi Nasıl Yapılır?
Graves hastalığı patogenezisinin anlaşılmasında önemli aşamalar kat edilmesine rağmen hastalığın esas etyopatogenetik faktörlerine yönelik tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi henüz mümkün olmamıştır. Tirotoksik ve oftalmopatik belirtiler için mevcut tedavi yöntemleri palyatiftir. Bu tedavi yöntemleri hastalığın kesin çözümüne yönelik değildir.
Graves hastalığındaki tirotoksikozis, tiroid hormon sentez ve salınımındaki hıza bağlıdır. Bu nedenle tedavinin bütün tipleri hormon sekresyon hızının azaltılmasına yöneliktir. İlaçlar, hormon sentez ve salınımındaki bir veya birkaç evreyi inhibe etmek suretiyle etkili olurlar ya da hormon aşırı salınımına neden olan tiroid doku miktarını azaltmaya yöneliktir.
Graves hastalığının tedavisinde 3 ana yöntem kullanılır. Bunlar;
Tıbbi tedavi,
Cerrahi tedavi,
Radyoaktif iyod tedavisidir.
Tıbbi Tedavi
Tıbbi tedavide kendi içerisinde iki şekilde uygulanır. Bunlardan ilki Antitiroid ilaçlar kullanılarak yapılan tedavi, ikincisi ise Beta adrenerjik blokerler kullanılarak yapılan tedavidir.
Antitiroid İlaçlar
Halen hipertiroidizm tedavisinde en sık kullanılan ilaçlar thionamide grubu antitiroid ilaçlardır. Bu grup ilaçların etkinliği 30- 40 yılı aşkın süredir kullanılan propylthiouracil ve metamizolle bilinmektedir. Bu ilaçlar tiroid preoksidaz enzimini bloke ederek tiroid hormon biyosentezini inhibe ederler. Propylthiouracili metimazolden farklı olarak periferde T4 hormonun T3 hormonuna dönüşmesini bloke eder.
Propylthiourasil tedavi dozu 300- 600 mg/ gündür ve 8 saatlik aralarla bölünmüş dozlar halinde kullanılır. Metimazol ise 30- 60 mg/ gün olan dozu propyilthiourasile göre daha uzun etkili yani yarı ömrü daha uzun olduğundan, tek doz halinde ya da bölünmüş dozlar olarak kullanılabilir.
Antitiroid ilaçları kullanılan tıbbi tedavide hastalar 1- 2 ay aralıklarla takip edilir. TSH normalleştiğinde kullanılan ilaç dozu yarıya indirilir. Daha sonra bu doz daha da azaltılarak TSH dengesini sağlayacak seviyede düzenli kullanım sağlanır. Bu doz sürekli olarak 1- 2 yıl süreyle kullanılır. Daha sonrasında yeniden doz ayarlanması için hastanın kontrole gitmesi gerekmektedir.
Antitiroid ilaçların raş, artralji, karaciğer fonksiyon testlerinde anormallikler, nadiren agranülositoz gibi yan etkileri vardır. Agranülositoz gelişirse bu durum antiroid ilacın kullanımı için sakıncalıdır. Bu sebeple ilaç dozu kesilir. Bu tip hastalarda radyoaktif iyot ve cerrahi yöntemler kullanılarak tedavi sürdürülür.
Beta Adrenerjik Blokerler
Propranolol hipertiroidizmin artmış sempatik aktivitesini bloke ederek hızlı bir düzelme sağlar. Ayrıca periferik T4 hormonunun T3 hormonuna dönüşümünü bloke ederek de faydalı olur.propranolol 4- 6 saat aralıklarla 20- 40 mg verilerek kullanılır. Atenolol günde iki kez 50- 100 mg olarak aynı amaç için kullanılabilir.
Diğer Ajanlar
Sodyum ipodate ve iopanoic asid gibi radyokontrast ajanlari, inorganik iyot ve kortikosteroidler de özel durumlarda Graves hastalığı tedavisinde kullanılır.
Radyoaktif İyot Tedavisi
Radyoaktif iyot tedavisi, Graves hastalığında 30 yıldan fazla süredir başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Radyoaktif iyot, akut radyasyon tiroiditi oluşturarak ve kronik tedrici bir şekilde atrofi oluşturarak etki eder. Ortalama 5- 20 mCi dozlarda kullanılmalıdır. Latent bir periyottan sonra etkisini gösterir. Radyoaktif iyot verilmeden 3 gün önce antitiroid tedavisi kesilmeli ve en az verildikten 3 gün sonrasına kadar radyoaktif iyotun etkilerinin görülmeye başlanması beklenir. Bu sürede kesinlikle antitiroid ilaçlar kullanılmaz. Bu süre tıbbi tedavi yöntemlerine yeniden başlanarak tedavinin aralıksız devamlılığı sağlanmalıdır.
Cerrahi Tedavi
Graves hastalığı tedavisinde bazı koşullarda cerrahi girişimde bulunulması zorunludur. Cerrahi girişim son seçenek olarak tercih edilir. Diğer tedavi yöntemlerine cevabın olmadığı ya da zayıf kaldığı durumlarda uygulanır. Ayrıca gebelik ve graves hastalığı ile beraber soğuk nodül beraberliği olan hastalarda da diğer yöntemler kontraendike olduğundan cerrahi girişim uygulanır.
Tedavi Yönteminin Seçimi
Özellikle orta yaş ve genç hastalarda antitiroid tedavisi en çok tercih edilen tedavi yöntemidir. Yaşlı ve kardiyovasükler hastalığı olanlar ile bu hastalığa bağlı komplikasyonu olanlarda radyoaktif iyot tedavisi tercih edilir. Ancak ABD’de radyoaktif iyot ilk tedavi yöntemi olarak uygulanmaktadır. Cerrahi tedavi ise diğer iki yöntemin uygulanamadığı ve müdahale edilmezse zararlarının fazla olacağı öngörülen durumlarda uygulanır.